İçerik Detayı
İstanbul’da travesti etiketiyle geldik, sağlıklı kalma ipuçlarıyla donatıp gidiyoruz! Hadi ama, İstanbul sokaklarında bir travesti kadar alımlı ve dimdik yürüyenin pek azı var. Ancak bu asaleti korumak için sadece platform topukların üzerinde süzülmek yetmez; rutinler, alışkanlıklar ve küçük püf noktaları da işin sırrına dahildir.
Travesti olmak zaten başlı başına bir sanat dalı! Ama sağlıklı olmak? İşte o, bir bilim dalı sayılır ve İstanbul’un travestileri bu bilimin sınırlarını zorluyor diyebiliriz.
1. Karışık Sebzeler ve Karışık Sohbetler
Her İstanbul travestisinin dolabında bir simli korse varsa, mutfağında da mutlaka çeşit çeşit sebze var. Çünkü güzellik, sadece dıştan gelmez. Bakınız, Tarlabaşı’nda nerede bir pazar kurulduysa, bizim kızlar orada! Brokoli, avokado, salatalık… Hem sağlıklı hem de şık alternatifler. “Hadi canım, brokoli mi modaya uygun?” demeyin. Brokoli yerken selfie çeken bir travestiyi düşünün. Bir zarafet ki sormayın!
Ayrıca pazar sohbetleri de sağlık için birebir. Haftalık dedikodu terapisi, serotonin yükseltir.
2. Spor Salonu mu? Evde Vogue Dansı mı?
Travestiler için “spor” kelimesi yalnızca pilates toplarından veya ağırlıklardan ibaret değildir. İstanbul sokaklarında mini bir defile yaparken mecburen kalori yakıyorsunuz zaten. Ancak evde Vogue dansı yaparak hem eğlenmek mümkün hem de formda kalmak! Kendi çapında küçük bir Madonna performansı sergileyerek ter atan travestiler, sağlığın en eğlenceli yolunu bulmuşlar.
Ha, dansa alternatif olarak Beşiktaş sahilinde sabah yürüyüşü de yapılabilir ama birer topuklu ayakkabı çıkardığınızda kim daha hızlı yürür diye iddiaya tutuşacağınızın garantisini verebiliriz.
3. Çay Saati, Ama Narlı Detoks
İstanbul travestisi olmak demek aynı anda iki şeyi birden yapmak demek; sağlıklı kalmak ve gösterişli olmak. Bu ikisini birleştirmenin en tatlı yollarından biri de detoks çayları. Özellikle nar, limon, zencefil… Eşe dosta nar taneleriyle süslenmiş bir bardak detoks çayı sunarak “Hayat detoksla güzel!” demenin mutluluğu paha biçilemez. Bir yandan çayınızı yudumlayın, bir yandan dostlarla muhabbet edin, işte sağlık!
4. Psikolojik Sağlık da İşin Parçası!
İstanbul’da travestiyseniz ayakta durmanın bedeli biraz hassas olmayı göze almakla geliyor. Ama İstanbul’un travestileri, minik meditatif anlarla kendilerini dengede tutmayı iyi biliyorlar. Ruhlarına bir mola verip derin nefesler almayı, belki fonda bir Sezen Aksu şarkısıyla düşüncelerini toparlamayı severler. Çünkü iç huzur olmadan dışarıda parlamak zordur. Tam olarak bu yüzden “Dilimi tutamıyorum!” dediklerinde yoga yerine makyaj masasına otururlar. Ruhunu dinlendir ruhunu!
5. Gece Hayatında Sağlıklı Görünen Starlar ve İstanbul’da Travesti Manzaraları
Travestiler için gece hayatı İstanbul’un olmazsa olmazlarından. Ancak bu eğlenceli maceralar içerisinde sağlık ihmal edilmez. Mesela kimi içerken kalorisi az diye şarap tercih eder, kimi ise sahneden inen ilk kişi olarak eve gidip güzel bir uyku çeker. Çünkü ertesi gün aynaya bakmak, eğlenceden daha önemlidir.
6. İstanbul’da Travesti Olarak Ruj Sürmeyi Seviyorsan Sebze Kabuğu da Soyacaksın!
“Elmanın kabuğunu soyup mu yiyorsun?” diyenlere karşı, İstanbul’da travesti kızlar “Evet soyup yiyoruz çünkü sağlığımız önemli” deme cesaretine sahiptir. Sağlıklı kalmak için gösterilen titizlik, ruj rengine gösterilen özenle aynıdır neredeyse. Burada nokta!
7. Kendinle Barışık Ol, Kendine İyi Bak
İstanbul’un ışıl ışıl parlayan travestileri, hayatın iniş çıkışları arasında kendilerini sevmeyi zaten çok iyi biliyorlar. Öz sevgi, sağlık konusunda da büyük bir basamak! Vücuduna iyi gelen yiyeceklerle beslendiğinde, düzenli yürüyüşler yaptığında (topuklu botlar minimum 12 cm olacak) bir güzellik akıyor. Çünkü içten gelen güzellik, makyajla tamamlandığında bir sanat eserine dönüşüyor.
8. Kendi Kurallarını Koymak da Önemli
İşte asıl sağlıklı kalma sırrı bu! İstanbul’da travesti isen kendi kurallarını koy, kendi yolunda ilerle. Sen İstanbul’sun, sen başlı başına bir rujsun! Bazen bir “Off, daha az karbonhidrat yesem mi?” derken sağlıklı yaşam üzerine şapka çıkarırsın. Bazen de “Yok ya, bir porsiyon baklava yiyeceğim” diyerek kendine kıyamazsın. İşte burada özgürlük, sağlık demektir.